Kalıcı haber - Zikir imanı korur
  Ana Sayfa
  İletişim
  Ziyaretşi defteri
  Sağlık
  Kerma önemli yazılar
  Politika
  Medya Makale
  Bilim
  Kitap sayfaları oku
  Karma Seçmece Haberler
  Gmail toplu Mail Atma
  Araştırma
  Kişi anılarına
  Resulü Ekremin anısına resimli kart
  Kuran Kursu
  Resimler
  Geçmiş tarih
  Şerefli Hadisler
  Biyografi (itibar edilecek adamları yazıyoruz)
  İslam ve tasavvuf
  => Silsile
  => Rabıtanın Rolü
  => Zikir imanı korur
  => Tadili Erkanı terkedenin başına gelecekleri
  => Tasavvuf ve önemi
  => Şehvetin beyanı
  => Rabıtayı inkar edenlere cevap
  => Soru cevap
  => Evliyaullah bir vasıtadır
  => Mahmut Efendi Hz.lerinin vekiller toplantısında etmiş oldukları nasihatlar
  Sohbetler
  İslami Programlar
  İslam
  Dört eş, sınırsız zinayı önlermiş
  İlginç haberler
  Foto Galeri
  Yazarlar ve yazılar
  Faydalı linkler ve destek linkler
  Kültür
  İmam Ebu Hanife (r.a.) yıldönümü
  Bid'atçılar islama zararlı olanlar
  Skype ile ücretsiz konuşun

Zikir İmanı Korur

Bu Muhammed-i Mustafâ'ya yüz tane salât ü selâm söylemek istemez misin?.. Senin üstüne fazla mı yük yüklüyorum yâni, çok mu ağır gelir? Yüz defa salât ü selâm getir! İstediğin zamanda yap!.. İster yolda yap, ister takside yap, ister işyerinde kaytar, arada yap, ister öğle tatilinde yap, ister gece yap... Yüz tane salât ü selâm getir Peygamber Efendimiz'e!..

--Daha var mı?..

Var... Ondan sonra da çok çok Allah de!.. "Allah... Allah... Allah..." Diyebildiğin kadar Allah de!.. Neden?..

Bir kez Allah dise, aşk ile lisân,
Dökülür cümle günah misl-i hazân!

Sapır sapır günahlar dökülür. "Allah... Allah..." de! Bazan şaşırdığımız zaman, hayret ettiğimiz zaman Allah Allah diyoruz; öyle değil... Ne yapacaksın? Aşk ile Allah Allah diyeceksin.

Sonra yüz defa da Kulhüvallàhu ehad oku... En uzunu bu, çok uzun sûre, nah bu kadar uzun sûre... (!) Ne kadar uzun?

(Kul huvallàhu ehad. Allàhus-samed. Lem yelid. Ve lem yûled. Ve lem yekün lehû küfüven ehad.)

Amma uzunmuş ha, ne kadar uzun sûre... (!) Kur'an'ın en kısa sûresi... Yüz defa da onu da oku!.. Neden?.. Onu da tavsiye ediyor Peygamber Efendimiz.

Peygamber Efendimiz'den beş tane tavsiye söyledim size: Yüz Estağfirullah, yüz Lâ ilâhe illallah, diyebildiğin kadar Allah Allah, yüz defa salevât-ı şerife, yüz Kulhuvallàhu ehad....

Bende söylemesi, sizden işlemesi; sevaplar müşterek... Ben sizin sevaplardan almayacağım, ben sizin sevabınızı bölmeyeceğim. Allah-u Teàlâ Hazretleri bir insan iyi bir şey yaptı mı, ona sevabını tam veriyor. Allah'ın hazinesi sonsuz...

(Lehû mekàlidüs-semâvâti vel-ard) [Göklerin ve yerin anahtarları, mutlak hükümranlığı onundur.]

(Lehû mülküs-semâvâti vel-ard) [Göklerin ve yerin mülkü onundur.]

(Ve lillâhi hazâinüs-semâvâti vel-ard) "Yerlerin göklerin hazineleri Allah'ın..." Senin sevabını kesmiyor Allah, sana sevabı tam veriyor, seninkinin bir mislini de benim deftere yazıyor. Neden?.. Bir hayra delâlet eden, o hayrı işleyen gibi sevap alır da ondan.. Sen "Estağfirullah" diyeceksin, "Lâ ilâhe illallah" diyeceksin, salât ü selâm getireceksin, Kulhuvallahu ehad okuyacaksın; hepsi sevap, sevabını kazanacaksın.

--Estağfirullah demenin sevabı ne hocam?..

Estağfirullah deyince Allah affediyor, Estağfirullah deyince günah kalmıyor da ondan.

(Lâ kebîrete meal-istiğfar) "Tevbe ve istiğfar etmek varken günah kalmaz. Ne güzel, günahlar affolsun diye estağfirullah diyorsun.

--Lâ ilâhe illallah niye deniliyor hocam?

(Men kàle lâ ilâhe illallah muhlisan, dehalel-cenneh.) "İhlâsla kim Lâ ilâhe illallah derse, cennete girer."

Demin heveslenmedik mi, yüreğimiz ağzımıza gelmedi mi? Hepimiz cennete girelim, Rasûlullah Efendimiz Mi'rac'da gördüğü gibi biz de gözlerimizle görelim diye istemedik mi?.. İhlâsla kim Lâ ilâhe illallah derse, cennete girer.

--Hocam, bir şey soracağım: Bir insan "Lâ ilâhe illallah" dedi, namaz kıldı... Sonradan, bazılarının Mi'rac oldu mu olmadı mı diye tereddüt ettiği gibi irtidat etti. O zaman eski dedikleri ne oluyor?..

Eski dedikleri güme gidiyor. Müslüman olmak eski kâfirlik suçlarını, günahlarını sildiği gibi; bir insan da müslümanken kâfir olursa, bütün amelleri hebâen mensûrâ olur, toz olur, güme gider. Kâfir oldu ya...

--Hocam o hacca da gitmişti, iki defa, beş defa... Sonra sapıttı, dinden imandan çıktı, içki, kumar bilmem ne derken inkâr etti, öyle öldü.

Bak, öyle ölebiliyor bazı insanlar... Edebiyat tarihi kitabında okudum, Tezkire-i Latîfî diye bir kitap var, orda okudum: Şairin birisi ayyaşmış, içiyormuş; Osmanlılar zamanında... Bahar geldi mi, çayırlar, çimenler yeşillendi mi, bülbüller ötmeğe başladı mı, kelebekler uçmağa başladı mı...

Esdi nesîm-i nevbahar, açıldı güller subh-dem,
Açsın bizim de gönlümüz, sâkî meded sun câm-ı cem!

"İlkbahar rüzgârları esti, kış gitti, ilkbahar geldi. Sabahleyin güller açıldı. Oh şu kırmızı gül, şu sarı gül, şu sarmaşık gül, yukarıya kadar tırmanmış, aman ne güzel kokuyor. Açsın bizim de gönlümüz, biz de neşelenelim, gamımız kederimiz gitsin, bizim de gönlümüz açılsın! Ey meyhaneci, ey içkiyi sunan, şu Cemşid'in kadehinden bize de sun, o şarap kadehini bize de sun, biz de içelim!"

Yâ, böyle içiyormuş. Var ya Osmanlı şairlerinden gazeller...

Gâh şarkı okuyup, gâh gazelhân olalım,
Gidelim servi revânım yürü Sa'dâbâd'e...

diyenler var ya... Hani zevk ü sefâlar, şarkılar, türküler, çengiler, eğlenceler oluyor ya...

Şairin birisini yakalamışlar, demişler ki:

"--Etme eyleme, ahiret var, din var iman var, tevbe et, bırak!..

Tamam, aferin, tevbe etmiş:

"--Tevbe yâ Rabbi, içki içmeyeceğim, namaza başlayacağım!" filân demiş.

Amma arkadaşları yine ayartmışlar, yine içirmişler... Bunlar hep oluyor hayatta, hep oluyor, hem de tekrar tekrar oluyor. Hem de herkesi şeytan böyle kandırıyor. Bayat bir oyun, herkesi kandırıyor. Arkadaşları yine ayartmışlar, yine içirtmişler. Sonra bir şiir yazmış, tüylerim diken diken oldu okuduğum zaman... "Bundan sonra, artık bir daha tevbe etmeyi hiç düşünmüyorum, tevbeye tevbe olsun!" diyor, şiir böyle... Tevbe etmeyeceğim diye kendi kendine karar veriyor.

Tevbe ettim ki etmeyem tevbe,
Tevbeye tevbe-i nasûh olsun!

"Tevbeler tevbesi bir daha içkiden ayrılır mıyım, ayrılmam!" diyor. Hep içki içecek, tevbe etmemek hususunda kararlı... Böyle söylemiş.

Şiiri okuyunca ben çok korktum. Hayatını okumaya devam ediyorum, bakalım bu adamın sonu nasıl gelecek filân diye. Böyle yazan bir adamın sonu nasıl gelecek, nasıl ölmüş?.. Meyhanede ölmüş, çatlayıp ölmüş, içki anında ölmüş, günah üzere ölmüş. Neden?.. Edepsizce söz söyledi de ondan...

Demek ki, bazen insanlar şaşırabiliyor, bazan şeytan insanları kandırabiliyor, bazan insanların kafaları bozulabiliyor. Neden?.. Bir televizyon seyredersin, bir müstehcen sahne seyredersin, bir edepsiz laf söylersin; ordan Allah'ın kahrına, hışmına uğrarsın. Tevbe de olmaz, hüsn-ü hâtime de olmaz, imansız gider insan; Allah saklasın!..

O zaman ne yapmamız lâzım muhterem kardeşlerim?.. İmanımızı korumaya çok dikkat etmemiz lâzım!.. İman nasıl korunur?.. İman iki türlü korunulur: İman ibadetler yaparak korunur, muhafaza altına alınır, günahlardan kaçınılarak korunulur.

Kur'an-ı Kerim kaledir. Peygamber Efendimiz söylüyor. Kur'an-ı Kerim okuyana zarar gelmez, Kur'an-ı Kerim ehline zarar gelmez.

Camiler kaledir, camiye devam eden insana zarar gelmez.

Zikrullah kaledir, zikreden insana zarar gelmez. Onun için zikrediliyor. Çok diyorsun ama, çok değil... Bunları, "Korunun, kalenin içinde, etrafında muhafızlar olsun!" diye söylüyorum.

Abdestli olursa, insanın yanına şeytan yaklaşamaz. Abdestli gez, zikir yap, kalenin içinde ol, şeytan sokulamasın.

Bir de imanını elden kaçırmamaya, cevherini hırsıza kaptırmamağa dikkat et! İnsanın iman cevheri içindedir. Hırsız içeri girerse çalar bunu... Kapıyı açık görürse, girer. Nerden girer?.. İnsanın gözünden girer, kulağından girer, burnundan girer. Gözüyle harama baktığı zaman, kulağıyla haramı dinlediği zaman, ağzıyla haramı söylediği zaman girer. Hırsız şeytan aleyhil-la'ne içeri girdi mi, iman cevherini alır götürür. Ondan sonra ara, bul!..

İmanı kaptırmamağa çalışmak lâzım! İmanı kaptırmamak için zikre devam etmek lâzım! Ben söylemiyorum, Peygamber Efendimiz söylüyor. Peygamber Efendimiz'in sözünü size naklediyorum. Kur'an-ı Kerim'in ayetini söylüyorum, Almanya'dasınız diye söylüyorum. Etrafınız tehlikelerle dolu diye söylüyorum. Hazır Mi'rac kandilinde camiye geldiniz, size nasihatleri yapayım da, kendinizi bundan sonra koruyun diye söylüyorum. Ben her zaman buraya gelmem diye söylüyorum. Bu sözleri herkesten duymazsınız diye söylüyorum.

Muhterem kardeşlerim, korunun diye söylüyorum. Lâ ilâhe illallah diyen cennete girecek ama, en son nefese kadar diyebilirse... Ya diyemezse, ya en son nefese gelmeden şeytan onu imanını çalarsa... Onun için "Lâ ilâhe illalah" demeye iyice alışacaksınız. Sonra Allah demenin sevabını biliyorsunuz; bir kez Allah dese günahlar dökülüyor. Salât ü selâmın sevabını biliyorsunuz.

Kulhuvallàhu ehad'ın sevabı ne?.. Kulhuvallàhu ehad, Kur'an-ı Kerim'in üçtebirini okumuş kadar sevap kazandırır insana; öyle sevaplı sûre o... Onun için onu da yüz defa okuyun dedik. Böylece bu zikirleri yapın!..

M.Esad Coşan Hocaefendi

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol