Kalıcı haber - Ey imanlar Allahı çokça zikredin nedir?
  Ana Sayfa
  İletişim
  Ziyaretşi defteri
  Sağlık
  Kerma önemli yazılar
  Politika
  Medya Makale
  Bilim
  Kitap sayfaları oku
  Karma Seçmece Haberler
  Gmail toplu Mail Atma
  Araştırma
  Kişi anılarına
  Resulü Ekremin anısına resimli kart
  Kuran Kursu
  Resimler
  Geçmiş tarih
  Şerefli Hadisler
  Biyografi (itibar edilecek adamları yazıyoruz)
  İslam ve tasavvuf
  Sohbetler
  => Zikrin en hayırlısı
  => Ey imanlar Allahı çokça zikredin nedir?
  => Salih insanları anın
  => Hacı Mustafa Hayri Babamızın Sohbetleri
  İslami Programlar
  İslam
  Dört eş, sınırsız zinayı önlermiş
  İlginç haberler
  Foto Galeri
  Yazarlar ve yazılar
  Faydalı linkler ve destek linkler
  Kültür
  İmam Ebu Hanife (r.a.) yıldönümü
  Bid'atçılar islama zararlı olanlar
  Skype ile ücretsiz konuşun

Ey İman Edenler! Allah'ı Çok Çok zikredin Nedir?

A. Sait Akçay: Akılcı ekolden bir ilim adamıyla, Said Çekmegil'le -Allah rahmet eylesin- zikir üzerine konulurken bana söyle sölylemişti: "Allah Allah Allah, diyorsunuz da Allah'tan bir şey talep etmiyorsunuz. Derdim söyle de çare bulasın." Bu yaklaşım çok akılcı ve pregmatik gibi geldi bana. Tabiî o, zikri okumak, ilim yapmak olarak algılıyordu. Bu tipp anlayışlar da var...

Ö Tuğrul İnançer: Peki "Ya eyyühellezine, âmenûzkurullahe, zikren kesîra"3 nedir?
Herhalde o demek değildir. Açık tabiî. Sevgilinin penceresinin altına gidiyorsun, hiçbir şey istemiyorsun, sadece "Sen güzelsin, sen güzelsin, güzelsin" diyorsun saatlerce. Söyledikçe de doymuyorsun. Bu kadar lâfı dinleyen sevgili o güzelliğinden bir nebzecik olsun sana göstermez mi? Kediyi bile sevdiğin zaman kafasını uzatıyor. "Beni biraz daha sev" diye. En vahşi hayvan bile sevgiyi hissettiği zaman uysallaşıyor. Sevgi böyle bir şeydir. Bu kadar çok Allah, Allah, Allah diyorsun; Allahlığıyla sana tecelli etmez mi Allah. Ayrıca "zikrullah"ta sadece Allah da denmez, Cenâb-ı Hakk'ın diğer esmaları da zikredilir. Bunu şu hadis-i şeriften öğreniyoruz: "Hakk'ın esmaları içinde şu doksan dokuz tanesini vardır ki, bu isimleri iksâ ederseniz cenneti bulursunuz." İksâ etmek, çok geniş bir yelpazeyi kapsar mâna itibariyle. En birinci basamağı tekrar etmek, en son basamağı o esmaların ihtiva ettiği mânâ ile ahlâklanmaktır. Allah'ın doksan dokuz ismi vardır, denir. Fevkalade yanlış bir tâbirdir. Hadisi iyi bilmemekten
kaynaklanıyor. Resul-i Ekrem, Allah'ın doksan dokuz esması vardır, demiyor. Allah'ın esmaları içinde şu doksun dokuz tanesi vardır ki, burada esma çoğuldur ama Türkçe'de yanlış olarak tekil kullanılıyor deniyor. Yani bunu sınırlı tutmak doğru değil Bütün esmâ-ı şerifin içinde Efendimizin haber verdiği özel esmalardır bunlar. İbn-i Arabi Hazretleri, "Ben on bin civarında tespit edebildim" diyor. "Ve hepsinin gölgesinde Resûlullah Efendimizin esmasını gördüm." Tabii ibn-i Arabi'yi herkes anlamaz, şimdi herkes Füsüs okuyor ama, ilmihal bilmiyorsun, füsus'tan ne anlayacaksın. Suların ahkamını öğren önce, hangi suyla abdest alınır onu bilmiyorsun. Füsus okumak da öyle herkesin harcı değildir. Bu şuna benzer: İlkokul talebesine anatomi dersi okutuyorsun ve çıkıp, ben doktorum, diyor. Olur mu? Bu kadar basit midir? Her ilim tahsilinin bir tahsil tarzı vardır.

1 Ey İman edenler! Allah'ı çok cok zikredin.

Kaynak: Ö. Tuğrul İnançer ile Gönül Sohbetleri, Sufi Kitap

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol