Mürit mürşidine malı ve canıyla hizmet etmelidir...

İsmet Garibullah  (kuddise sirruh) buyurur ki:

Feda et varını hem canı teslim,

Mürşidine bütün varlığını feda et. Ve canını teslim et.

Vay uykusuz kaldım, vay açım, vay susuz kaldım, vay yoruldum demeyeceksin.

Dilersen içmeği ger âb-ı Tesnim.

Eğer cennet (Tesnim) çeşmesinin suyundan içmeyi istiyorsan.

Tarikat-ı Aliyye'nin feyzi, cennet çeşmesinin suyu gibidir.

Ebu Osman (r.a) der ki: Allah dostu ile sohpet hürmet ve hizmet esasına dayanır. Mürid Allah Teâlâ'nın dostuna mal ve bedenler hizmet etmelidir. Hazret_i Ebu Bekir (r.a) Efendimiz'e  (s.a.v) bu vecihle hizmet etmiştir. Nitekim bir sözünde :

"Sohbetinde ve malında bana en emin olanı Ebu Bekir'dir (r.a)."

İmâm-ı Şârani (k.s) der ki; "Elhamdülillah hocam Şeyh Hasan Halebi'nin (k.s) evlâtlarını ölünceye kadar ben giydirdim. Bununla birlikte onun hakkını tam olarak ödediğimi düşünüyorum."

İsmet Garibullah (k.s) bir beyitinde buyurur ki:

Benim Şeyhim Abdullah Mekki Hazretleri'dir,
O, cihanın Gavs-ı Azam'ıdır,

Gönlüm onu bilmekten başka birşey bilmez,
Ben kendimi ona feda  ettim,

Sende Mevlâ'ya vasıl olmak için kendini feda kıl,
Şeyhine teslim ol, Rabbine kavuş !

Öyle bir bölükteyiz ki, bu bölük kimseye nasip değildir. Ya Rabbi ! Sana sonsuz şükürler olsun.
Ya Erhamerrahimin ! Bizi bu dünya da bu dostlarının izinden ayırma . Onların ulaştığı yere bizleri ulaştır.

Kur'ân-ı Kerim'de buyurulur ki :

"Ey iman edenler Allah ve resulü'nün önüne geçmeyin Allah'tan korkun. Çünkü Allah her şeyi işitir bilir"

Kelbi, bu ayet-i kerimeyi ; "Hazret-i Peygamber (s.a.v) tarafından emredilmedikçe O'ndan önce hiçbir iş ve söze başlamayın" diye tefsir etmiştir.

Mutasavvıf âlimleri ise bu ayet hakkında şöyle der;

Müridin de şeyhinle birlikte iken edebi böyle olmalı, gerek şahsında gerekse  malında  şahsi tercihi bulunmamalıdır. Şeyhinin izni olmadan ve ona başvurmadan kendisini ve malını ilgilendiren konularda hiçbir tasarrufu olmamalı, şeyhinin işâreti istikametinde hareket etmelidir.

Ebu Mansur Mağribi'ye ; "Ebu Osman'la ne kadar arkadaşlık edip sohpette bulundun ?" diye sorulduğunda, "O'na hizmet ettim. Arkadaşlık etmedim. Şeyh'e hizmet, ihvana ve akranlarla da arkadaşlık edilir" cevabını verir.

Şeyhin bulundugu yerde müridin, seccadesini farz namaz dışında namaz kılmak için sermemesi de zâhiri edeplerden biridir. Mürid bütün dikkatini ona hizmete yöneltmelidir. Bunu dışında seccâde sermek, istirahat isteğine işaret ve gurura alâmet olarak değerlendirilir.

Abdülhâlık-ı Gücdüvâni (k.s) müridlerinden birine "Meşayıha bedenen hizmet et" diye emretmiştir."

Şâh-ı  Nakşibend (k.s) şeyhi Emir Külâl'in (k.s) tekkesindeki fırına sırtında odun taşımıştır.

Şeyhe hizmette edebe riayet ve samimiyet hizmetin kendisinden daha önemlidir. Şâh-ı  Nakşibend (k.s) bir evin iki müridini odun toplamaya göndermiş ve taşımaları için iki merkep vermişti. Bunlardan biri Nakşibend'in (k.s) kendi merkebi idi. Müridler odunu yükleyip getirirken Hâce 'nin  merkebindeki odunlar yere düştü.

Müridlerden biri bu duruma kızıp avamın geleneğine uyarak hayvanın sahibine sövdü, sonra da duruma pişman oldu. Nakşibend (k.s) yolda müridini karşıladı ve "Öfkeyle ve uygunsuz söz söyleyerek getirilen odunları yakmak doğru değildir"  diyerek merkebindeki odunların atılmasını emretti.

Reşehat'ta şöyle geçer:

"Samimiyetle yapılan hizmet insana uzun süre ibadet ile elde ettiğinden daha fazla manevi mertebeler kazandırır. Ubeydullah-i Ahrâr Semarkandi (k.s) şöyle buyurur :

Zamanın gereği ne ise  onunla meşkul olmak gerekir. Zikir ve murâkabe , bir Müslümanı rahatlatacak bir hizmet bulunmadığı zaman yapılır. Bir insanın gönlünü kazanmaya vesile olan hizmet, zikir ve murâkabeden daha önde gelir. Bazıları nafile ibadetle meşkul olmak hizmetten daha önemlidir zannederler.

Hizmetin semeresi gönüllerde muhabbet ve huzurdur. "Kalpler , kendisine iyilik eden kişiye sevgi duyan bir yapıda yaratılmıştır" sözü bunu açıklamaktadır. Nâfilelerin neticeleri müminlerin sevgisinin neticeleriyle asla bir olamaz. Ben bu yolu sufilerin kitaplarından öğrenmedim, halka hizmetle elde ettim."

Acizane hizmetten, sizlere sohbet etmekten asla üşenmem. Ne kadar çok hizmet edebilirsem o kadar sevinirim. Lâkin şu son zamanlarda (yıl 2004) iyice tâkattan düştüm. Şimdi bu kadarına da  şükür olsun diyorum. İnşaallah daha iyi olur. Ben sizlere dua ediyorum, sizlerde bana dua edin.

Resülullah (s.a.v) buyurmuştur ki :

"Benden öğrendiklerinizi velev bir ayet olsun tebliğ edin."  

Bu işte bana yardım edin buyuruyor. Onun için buraya gelmişsiniz. Sizi boş göndermeyeyim bir ayet olsun okuyayım. Dervişlik mühim meseledir, kolay değildir. Hep mümkün oldukça hizmet de olmalıdır. Yeni gelin gibi. Ya Rabbi ! Dervişliği bize kolay et.

İlgili Haberler : 

itibarHaber - Haberin Gerçek Yüzü - irşadü'l Müridin

itibarHaber - Haberin Gerçek Yüzü - irşadü'l Müridin Sayfa 122-125

itibarHaber - Haberin Gerçek Yüzü - irşadü'l Müridin Sayfa 125-127

itibarHaber - Haberin Gerçek Yüzü - irşadü'l Müridin Sayfa 128-129

Görüşlerinizi ve Düşüncelerinizi Bize Bildirebilirsiniz: anasayfa_haber@windowslive.com anasayfa_haber@windowslive.com Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır  

 İtibarHaber Kültür&Araştırma Merkezi